
Meslekî eğitim veren bütün bu yüksek okullar dışında özellikle ilim adamı yetiştirmeye yönelik bir müessese kurulması konusunda Sadrazam Küçük Said Paşa, 2 Şubat 1310 (14 Şubat 1895) tarihinde II. Abdülhamid’e sunduğu arîzasında, Amerika ve Avrupa üniversitelerinin fonksiyonlarına sahip ve ilim adamı yetiştirmeye yönelik beş fakülteden (dârülicâze) oluşan bir dârülfünun kurulmasının gerekliliğini arzetmişti. 1900’de elli beş yıllık tecrübelerin ışığında, artık yerleşmiş bir hukuk mektebinin de bulunduğu birkaç fakülteden oluşan ve bugünkü Türk üniversitesinin temelini oluşturan Dârülfünûn-ı Şâhâne’nin kurulması kararlaştırılmıştır. Bu müessesenin resmî açılışı, II. Abdülhamid’in 25. cülûs yıl dönümüne rastlayan 31 Ağustos 1900 tarihinde yapılmıştır. Dârülfünûn-ı Şâhâne Edebiyat ve Hikmet (Felsefe) şubesi, Ulûm-i Riyâziyye ve Tabîiyye (Matematik ve Doğa Bilimleri) şubesi ve Ulûm-i Âliye-i Dîniyye (İlâhiyat) şubesi adlı üç fakülteli bir üniversite olarak planlanmış, Hukuk ve Tıbbiye mekteplerinin de resmen bağlanmamakla birlikte dârülfünunun tabii kolları sayılmasıyla beş fakülteli modern Osmanlı üniversitesinin ilk sağlıklı kuruluşu gerçekleştirilmiştir.
Dârülfünûn-ı Şâhâne’de 1 Eylül 1900 tarihinden itibaren kayıt yaptırıp imtihana giren ve kabul edilen talebeler, Mekteb-i Mülkiyye’nin (bugünkü Cağaloğlu Anadolu Lisesi) boşaltılan bazı odalarında öğrenime başladılar. Ulûm-i Riyâziye ve Tabîiye şubesine ise altısı imtihansız yirmi beş talebe kabul edilmişti. Ulûm-i Tabîiye ve Riyâziye şubesi 1903 yılından itibaren ikinci sınıfında riyâziye ve tabiiye kollarına ayrıldı.
Kaynaklar:
1) https://islamansiklopedisi.org.tr/darulfunun